INTRODUCTION: The 14-3-3η (eta) protein has been associated with the severity of the disease and joint destruction in patients with rheumatoid arthritis (RA). It has also been shown to be likely to be effective in inflammatory events. We aimed to investigate whether eta levels could be a potential biomarker in the diagnosis of ankylosing spondylitis (AS) and in the determination of disease activity in patients with AS.
METHODS: This study included 51 patients diagnosed with AS and 49 healthy controls aged 20-65 years. The routine hemogram, erythrocyte sedimentation rate (ESR), and C-reactive protein (CRP) levels were measured and the neutrophil/lymphocyte ratio (NLR) was calculated in the patients. The serum eta levels were also measured in the patient and healthy control groups. The Bath Ankylosing Spondylitis Disease Activity Index (BASDAI) and the Ankylosing Spondylitis Disease Activity Score (ASDAS) were used to assess disease activity. Sacroiliac joint radiographs of the patients were evaluated and the sacroiliitis was graded.
RESULTS: There was no statistically significant correlation between the degree of sacroiliitis, disease activity indices, and eta levels. There was no statistically significant correlation between eta levels and hematological parameters except for CRP. There was a negative, weak, and statistically significant relationship between the patients’ eta levels and CRP (r=-0.277; p=0.049). We could not find any correlation between the degree of sacroiliitis, disease activity indexes, and serum eta levels in AS patients.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Serum eta levels are not a good biomarker for detecting disease activity in patients with ankylosing spondylitis. The 14-3-3η protein may play a more active role in rheumatic diseases where peripheral joint involvement is prominent.
GİRİŞ ve AMAÇ: 14-3-3η (eta) proteininin, romatoid artritli hastalarda hastalığın şiddeti ve eklem yıkımı ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Ayrıca diğer iltihaplı olaylarda da etkili olma ihtimalinin yüksek olduğu gösterilmiştir. Ankilozan spondilitli (AS) hastalarda eta düzeylerinin AS tanısında ve hastalık aktivitesini belirlemede potansiyel bir biyobelirteç olup olamayacağını araştırmayı amaçladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Bu çalışmaya yaşları 20-65 arasında olan, AS tanılı 51 hasta ve 49 sağlıklı kontrol alındı. Hastaların rutin hemogram, eritrosit sedimantasyon hızı (ESR), C-reaktif protein (CRP) seviyeleri ölçüldü ve nötrofil/lenfosit oranı (NLO) hesaplandı. Hasta ve sağlıklı kontrol gruplarında serum eta düzeyi ölçüldü. Hastalık aktivitesini değerlendirmek için Bath Ankilozan Spondilit Hastalığı Aktivite İndeksi (BASDAI) ve Ankilozan Spondilit Hastalığı Aktivite Skoru (ASDAS) kullanıldı. Hastaların sakroiliak eklem grafileri değerlendirildi ve sakroiliit derecelendirildi.
BULGULAR: Sakroiliit derecesi, hastalık aktivite indeksleri ve eta seviyeleri arasında istatistiksel anlamlı ilişki bulunmadı. Eta düzeyleri ile hematolojik parametreler arasında CRP dışında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmadı. Hastaların eta düzeyleri ile CRP arasında negatif, zayıf ve istatistiksel olarak anlamlı ilişki vardı (r=-0,277; p=0,049). AS hastalarında sakroiliit derecesi, hastalık aktivite indeksleri ve serum eta düzeyleri arasında ilişki bulamadık.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Serum eta seviyeleri, ankilozan spondilitli hastalarda hastalık aktivitesini saptamak için güvenilir bir biyobelirteç değildir. 14-3-3η proteini, periferik eklem tutulumunun ön planda olduğu romatizmal hastalıklarda daha aktif rol oynayabilir.